Elektrikli Araçlar Hakkında Bunları Biliyor Musunuz ? 2023
Elektrikli Araçlar Hakkında
Elektrikli Araçlar Hakkında Bunları Biliyor Musunuz?
Elektrikli araçlar sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir potansiyel taşıyor. Elektrikli araçlar, özellikle çevre dostu olmaları sebebiyle tercih ediliyor. Elektriğin fosil yakıtlara kıyasla çok daha ekonomik olması da elektrikli araçların üretimi ve kullanımında etkin bir rol oynuyor. Ayrıca elektrikli araçlar çok az bakım gerektirir.
Elektrikli araçlar, benzinle çalışan arabalar gibi yağa da ihtiyaçları duymazlar. Elektriğin fosil yakıtlara kıyasla çok daha ekonomik olması da elektrikli araçların üretimi ve kullanımında etkin bir rol oynuyor. Ayrıca elektrikli araçlar çok az bakım gerektirir. Elektrikli araçlar, benzinle çalışan arabalar gibi yağa da ihtiyaçları duymazlar.
İçten yanmalı motorlu araçlar çok sayıda karmaşık sisteme ihtiyaç duyarken ve içlerinde hareketli yüzlerce parça varken, elektrikli araçlarda hareketli yalnızca birkaç parça vardır. Dolayısıyla içten yanmalı motorlu araçların bakım ve tamir maliyetleri elektrikli araçlara göre oldukça yüksektir. İçten yanmalı motorlu araçların bu dezavantajları, elektrikli araçları geleceğin gözde teknolojisi hâline getirmiştir.
Günümüzde pek çok otomotiv şirketi elektrikli araçlara yöneldi. Dahası, her yıl pek çok hükümet ve işletme, sürdürülebilir ulaşım vaatlerine bir yenisini ekliyor. Avrupa Birliği, 2035’ten itibaren satılacak tüm yeni arabaların karbondioksit salınımları olmamasını teşvik ediyor.
ABD Başkanı Biden, 2030 yılına kadar yeni araç filosunun yarısını elektrikli araçların oluşturduğunu görmek istediğini söyledi. Kanada, Birleşik Krallık, Japonya ve ABD’deki birçok eyalet ve Avrupa Birliği üye ülkeleri de dahil olmak üzere dünyanın pek çok yerinde Avrupa Birliği, içten yanmalı motor satışlarını sınırlamak veya tamamen yasaklamak için çalışmalar yürütüyor.
Elektrikli araçlar en çok da geleceğimizi güvence altına almak için büyük bir önem taşıyor. Her geçen gün artan farkındalıkla birlikte kullanıcılar da artık ulaşım ihtiyaçlarını çevreye zarar vermeden karşılamak istiyor. Yıllardır süregelen hava kirliliğinin önüne geçmek için değişim şart.
Elektrikli araçlar bu anlamda oldukça umut vadediyor. Kullanıcıların benzinli/mazotlu araçlardan elektrikli araçlara geçiş yapması sayesinde, 2050 yılına kadar fosil yakıtlardan kaynaklı karbondioksit salınımının 2005 yılına göre %30’un altına düşmesi bekleniyor!
Elektrikli araçların altın çağını yaşadığı bugünlerde, elektrikli araçlara yönelik aklımızda pek çok soru var. Elektrikli araçlar kaç yıldır hayatımızdalar? İlk elektrikli araç kim tarafından icat edildi? Elektrikli araçların avantajları nelerdir? Elektrikli bir aracın çalışma prensibi nedir? Elektrikli aracımı nasıl, nerede şarj edebilirim? Elektrikli araçlarla ilgili sorularınızı cevaplıyoruz!
Elektrikli araçlar hakkında bilmeniz gerekenleri sizin için bu yazımızda ele alıyoruz!
Elektrikli Araçlar Nasıl Ortaya Çıktı?
Fosil yakıt rezervlerindeki azalma, yakıt fiyatlarındaki belirsizlikler, enerjide dışa bağımlılık, fosil yakıtlardan kaynaklı karbondioksit salınımı gibi dezavantajlar insanları alternatif çözümler bulmaya yöneltti. Elektrikli araçlar kulağa günümüz teknolojisinin bir ürünü gibi gelse de aslında 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip. Yıllar önce, dünyanın farklı yerlerinden 5 farklı mucit, fosil yakıtla çalışan bir araçtan çok daha fazlasını hayal ettiler.
Macar mucit Anvos Jedlik 1828 yılında icat ettiği küçük ölçekli elektrikli motorlu model aracıyla yeni bir çağın öncüsü oldu. Takvimler 1835 yılını gösterdiğinde Hollanda, Groningen’den Profesör Stratingh tarafından bir başka küçük ölçekli elektrikli araç tasarlandı ve asistanı Christopher Becker tarafından üretildi.
Aynı yıl Amerikan bir demirci olan Thomas Davenport fabrikada yaptığı gözlemlere dayanarak iki elektromıknatıs, bir pivot ve bir bataryadan oluşan elektrikli aracını icat etti. Ayrıca 1832-1839 yılları arasında İskoçya’da Robert Anderson tarafından da bir elektrikli araç icat edildiği biliniyor.
Ancak tarihe “ilk elektrik motorlu otomobil” olarak geçen “Electrobat”, Amerika’da 1894’te iş ortakları Henry Morris ve Pedro Salom tarafından üretildi. Makine mühendisi olan Morris, tasarımı pille çalışan tramvaylarda çalışırken öğrendiği bilgilere dayandırdı. Bir gemiden alınmış modifiye edilmiş bir motor, mümkün olduğu kadar alçakta asılı bir kurşun-asit pil ve araba tarzı tekerlekler kullandı.
1900’lü yılların başında elektrikli araçlar oldukça revaçtaydı. O dönemde ABD’de üretilen 4192 arabanın %28’i elektrikle çalışıyordu. New York caddelerinde elektrikli taksiler yolcularını taşıyordu. 1908 yılına gelindiğindeyse elektrikli araçlar adına olumsuz bir gelişme yaşandı.
Ford Şirketi’nin kurucusu olan Henry Ford, tanıtımını yaptığı T Model aracının seri üretimine başladı. Benzinli otomobilin alım gücünün elektrikli araçlara galip gelmesi, yolların gelişmesi ve bununla birlikte daha uzun mesafe yolculuk yapma olanağı gibi durumlar neticesinde elektrikli araçlara olan talep gün geçtikçe azaldı.
1960’lı yıllara gelindiğinde, alım gücünün yükselmesiyle tüketimin artması, fosil yakıtların azalmaya başlaması ve fosil yakıtların çevrede oluşturduğu yoğun kirlilik sebebiyle elektrikli araçlar yeniden gündeme geldi. Tam da bu yıllarda elektrikli araçlara olan ilgiyi canlandıracak bir gelişme yaşandı.
NASA elektrikle çalışan ilk insanlı uzay aracını Ay’a gönderdi. Bu gelişme, elektrikli araçlara olan güvenin yeniden artmasına önayak oldu. Elektrikli araçların yeniden gündemde olduğu 1972 yılında BMW yalnızca tasarım aşamasında kalan 1602 E model elektrikli aracını tasarladı ve sergiledi.
Aracın büyük ilgi toplamasıyla elektrikli araçların önü daha da açıldı, devlet desteğiyle üreticiler elektrikli araçlara teşvik edilmeye başlandı. Fakat 70’li yılların sonundaysa elektrikli araçlara olan talep, alım gücü ve performans gibi unsurlardan dolayı yeniden azaldı.
1997 yılına gelindiğinde elektrikli araçlar adına bir büyük bir gelişme daha yaşandı. Toyota seri üretime geçirdiği Prius modelini Japonya’da piyasaya sürdü. Japonya’da ilk yılında 18.000 adet satış yapan aracın, dünya çapında satış oranı ise 50.000’di.
Takvimler 2006 yılını gösterdiğinde günümüzde adına aşina olduğumuz Tesla piyasadaki yerini aldı. Üstelik bu araçlar, tek seferlik şarjda 200 kilometre gidebilecek potansiyeldeydi. 2011’de piyasaya sürdüğü Roadcoster modeli ise tek seferlik şarjla 240 km gidebiliyordu. Bugün Tesla şirketi, elektrikli araç teknolojisinin önde gelen isimlerindendir.
Günümüzde pek çok otomotiv şirketi elektrikli araç piyasasında rekabet ediyor. Bu yıl sonunda biz de TOGG aracımızla elektrikli araç piyasasındaki yerimizi alacağız! TOGG’la ilgili detayları ele aldığımız “Yerli Otomobilimiz TOGG Dünyaya Tanıtılıyor” adlı blog yazımız ilginizi çekebilir.
Elektrikli Araçlar Nasıl Çalışır?
Elektrikli araçlar; pilli elektrikli araçlar, pilli hibrit araçlar ve hibrit elektrikli araçlar olmak üzere üç sınıfa ayrılırlar. Pilli elektrikli araçlar, şarj edilmiş bir bataryayla çalışırlar. Enerji kaynağı olarak da yalnızca şarj edilebilen bir batarya kullanırlar. Pilli elektrikli araçlarda benzinli motor bulunmaz. Bu sayede doğaya zarar vermezler. Pilli hibrit araçlarda ise bir batarya, elektrikli motor ve bir de içten yanmalı motor bulunur.
Pilli hibrit araçlar genellikle daha küçük bir bataryaya sahiptirler; bu sebeple elektrikle çalışma kapasiteleri pilli elektrikli araçlara kıyasla daha düşüktür. Pilli elektrikli bir aracın pilinin bitmesi durumunda içten yanmalı motor devreye girer ve araç benzinle çalışmayı sürdürür.
Hibrit elektrikli araçlar ise hem benzinle hem de elektrikle çalışır. Bu araçlarda içten yanmalı motor bulunur. Hibrit elektrikli araçlarda elektriği fren sistemi üretir. Üretilen enerjiyle aracın aküsü şarj edilir. için kullanılır. Bu araçlar, pilli hibrit araçlara çok benzeseler de hibrit araçlarda elektrik yalnızca rejeneratif frenleme sistemi tarafından üretilir.
Elektrikli araçlar, bir elektrik motoru ile hareketi sağlanan her türlü tekerlekli araç ile aynı prensipte çalışır. Elektrikli araçlar temel olarak; enerji depolama için bir batarya, elektrik motoru, jeneratör, mekanik iletim ve güç kontrol sistemlerinden oluşur. Elektrikli araçlar bataryası sayesinde 1 milyon kilometreye kadar yol gidilebilirler.
Elektrikli araçlar kullanıcıya yakıttan tasarruf etme imkanı sunar. 100 kilometrelik bir yol için hesaplama yapıldığında elektrikli araçla içten yanmalı motorlu aracın elektrikli araca kıyasla 6 kat daha fazla enerji harcadığı biliniyor. Ayrıca elektrikli araçlar içten yanmalı motorlu araçlara göre daha yüksek verimlilik sağlar.
Fosil yakıtların kullanımı içten yanmalı motorlarda verimlilik oranını düşüren bir unsur olarak karşımıza çıkar. İçten yanmalı motorlarda hareket enerjisi üretilirken ortaya çıkan gürültünün aksine elektrikli otomobiller sessiz bir şekilde çalışır. Elektrikli araçlar bataryadaki enerjinin motora iletilmesiyle çalışır.
Bataryadaki doğrusal akım öncelikle alternatif akıma dönüştürülür, ardından motorun stator parçasına iletilir. Statorun iç duvarlarında bulunan ve iletken tellerden oluşan bobin çiftlerinden sırayla geçen akım üç fazlı bir turun sonrasında elektromanyetik bir alan oluşturur. Elektrik akımının rotor üzerindeki iletken çubuklardan geçerek parçayı döndürmesiyle, aracın hareketi için gereken mekanik enerji sağlanmış olur.
Elektrikli Araçlar Nasıl Şarj Edilir?
Elektrikli araçlar hakkında en çok merak edilenlerden biri de araçların nasıl şarj edildiğidir. Elektrikli araç sayısı arttıkça şarj istasyonu sayısı da artıyor. Elektrikli aracınızı evinizden, iş yerinizden çok da uzaklaşmadan şarj etmeniz mümkün.
Günümüzde elektrikli aracınızı şarj etmenin 3 farklı yolu var. Seviye 1-2-3 olarak sınıflandırılan bu şarj yöntemleri yavaş, hızlı ve çok hızlı olarak ele alınıyor. Seviye 1 olarak bilinen yavaş şarj veya yaygın adıyla ev tipi şarjla aracınızı evinizde veya garajınızda 7 ila 29 saatte şarj edebilirsiniz.
Bu yöntemle aracınız 1 saatlik dolumla 6 ila 8 km yol gidebilir. Seviye 2 olarak adlandırılan normal şarj yöntemiyle aracınızı şarj etmeniz ise 2 ila 10 saat sürer. Normal şarj yöntemi size 1 saatlik dolumla 25 ila 40 km yol gitmenize olanak sağlar. Seviye 3 dediğimiz hızlı şarj yöntemi sayesinde ise hızlı şarj istasyonlarındaki üniteler sayesinde yalnızca 24 ila 55 dakika kadar bir süre içerisinde aracınızı %80 oranında şarj edebilirsiniz.
Bu yöntemle 1 saatlik dolumla yaklaşık 65 km yol gidebilirsiniz. Sayısı her geçen gün artan hızlı şarj istasyonlarını şehrinizde pek çok yerde bulmanız mümkün. Kolay Şarj istasyonlarımızda yer alan ünitelerimizle aracınızı kolaylıkla şarj edebilirsiniz. Site ve rezidanslarda, otoparklarda, akaryakıt istasyonlarında, AVM’lerde, restoran ve kafelerde şarj ünitelerimiz sizi bekliyor.
Bir elektrikli araç bataryasının tahmini ömrü 10-20 yıl arasıdır. Pek çok otomotiv şirketi elektrikli aracın bataryasını 8-15 yıl garanti kapsamına alır. Şirketlerin kullanıcılara sundukları garanti süresi ve mesafesi ülkeye göre değişiklik gösterebilir. Elektrikli araçların batarya ömrü çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Elektrikli aracın batarya ömrünü uzatmak için dikkat edilebilecek bazı unsurlar bulunmaktadır. Bataryanızın en verimli aralığı %20 ve %80 arasında olduğu süreçtir.
Elektrikli araçlar ile ilgili yapılan araştırmalar elektrikli araç pazar payının artması ve bu alanda yeni yatırımların yapılmasıyla elektrikli araçlar adına olumlu gelişmeler yaşanacağını müjdeliyor. Bu gelişmeler elektrikli araçların sürüş kapasitesinin yükselmesine, araç fiyatlarının düşmesine, şarj istasyonlarının çoğalmasına, şarj sürelerinin kısalmasına ve yeni batarya teknolojilerinin gelişmesine olanak sağlayacak.
Yeni gelişen teknolojilerle elektrikli araçların çok daha çevreci hale getirilerek, %100 yenilenebilir enerji kullanarak çalışabilmesi hedefleniyor. Elektrikli araç teknolojisi geliştikçe, Kolay Şarj olarak biz de son teknoloji şarj ünitelerimizle sizinle buluşmaya devam edeceğiz!
Bu yazımızda sizin için elektrikli araçlar hakkında bilmeniz gerekenleri ele aldık. Elektrikli araçlar ve elektrikli araç şarj istasyonları hakkında aklınıza takılan tüm sorular için bizimle iletişime geçebilirsiniz.